Read Korean mythology by Earl DeMott on Issuu and browse thousands of other publications on our platform. Start here!
Amazon.com: Fathomfolk (Drowned World, 1): 9780316564922: Chan, Eliza: Books
>3<蓝溪镇
Василий Верещагин - Лама в костюме для религиозного танца "цам". 1875
Shenzhen, China-based artist RLoN Wang is back with more intricate illustrations that burst with color and life. Since we last shared his work a year ago,
Fairy forts in Ireland have existed for millennia and have long held the imagination of folks world-wide. and it is estimated that there are 60,000 of them
2018, oil on panel, 24 x 18 inches ●
Proto-Indo-European mythology is the body of myths and deities associated with the Proto-Indo-Europeans, the hypothetical speakers of the reconstructed Proto-Indo-European language. Although the mythological motifs are not directly attested – since Proto-Indo-European speakers lived in preliterate societies – scholars of comparative mythology have reconstructed details from inherited similarities found among Indo-European languages, based on the assumption that parts of the Proto-Indo-Europeans' original belief systems survived in the daughter traditions.[note 1]
Naginis worshiping Krsna – old Indian painting source unknown This is a story spanning over a decade of various bridges over Board Run behind my house, and how the Nagini’s of the Water…
About The Artwork Dewi Danu is a Balinese water, lake and river Goddess. The form of Hinduism practiced in Bali is also called Agama Tirta, or religion of the water. The "floating temple" of Pura Ulun Danu Bratan, on the western shore of Lake Bratan, is dedicated to Dewi Danu (source). Built in 1633, the temple is used for offerings and ceremonies dedicated to the Goddess, due to the importance of Lake Bratan as a main source of irrigation in central Bali. My painting is based on statuary at the temple. In Bali, besides supporting irrigated agriculture, holy water also holds power that can "cleanse spiritual impurities, fend off evil forces, and render the recipient immune to the attacks of negative or demonic forces." "In Indonesian Hindu Dharma, the 4 elements of Nature, or panchamahabhuta (Earth, Water, Fire, Air) are used in all religious rituals. Out of those, Water is the building block of life and of all living beings that are at the mercy of [the] God[dess]." Dewi Danu is one of two supreme deities in the Balinese tradition. She also shares her name, Danu, with water goddesses across Eurasia, showing up in early Vedic literature and Celtic traditions, as well as in names of rivers such as Europe’s Danube River, Russia’s Don River, and Hungary’s Duna river. The Vedic Danu was also a primordial water goddess, signifying ‘the waters of heaven’. She is identified in the Rigveda as the mother of Vritra, a serpent or dragon. Another statue of Dewi Danu from Bali shows her emerging from a lotus on the back of a dragon. It has been suggested that Danu, mother of dragons, was the inspiration behind one of today's popular TV heroines. Can you guess who? Original Created:2021 Subjects:Classical mythology Materials:Canvas Styles:ExpressionismFigurativeModernFine ArtIllustration Mediums:AcrylicPaint Details & Dimensions Painting:Acrylic on Canvas Original:One-of-a-kind Artwork Size:11 W x 14 H x 0 D in Frame:Not Framed Ready to Hang:Not applicable Packaging:Ships in a Box Shipping & Returns Delivery Time:Typically 5-7 business days for domestic shipments, 10-14 business days for international shipments. Handling:Ships in a box. Artists are responsible for packaging and adhering to Saatchi Art’s packaging guidelines. Ships From:United States. Have additional questions? Please visit our help section or contact us.
Tokyo-born artist Masaaki Sasamoto creates surreal worlds bathed in gold, mixing mythological iconography and the painter’s own, distinctive figures. The butterfly is one of the most common components in Sasamoto’s work, whether enveloping his subjects or fully embedded into them. Some of these scenes also carry notes of steampunk and futuristic, manga-inspired flourishes.
I go on a journey into cleanser hell and emerge at the end in paradise with a new low-pH, everyday cleanser, CosRx Low pH Good Morning Gel Cleanser.
This painting is called “The assembled animals complain to the raven of their mistreatment at the hands of man” British Museum catalogue number 1920.0917.05 , an illustration to one of…
This is the first posthumous book by Japanese artist Sadao Hasegawa, dedicated to Hasegawa’s rarely-published archive of works. Hasegawa's work is notable for incorporating Japanese, Indian, South-East Asian and African mythology, combined with homo-erotic depictions of hyper-masculine men, in acts of BDSM. Beauty, eroticism and death are recurring themes in Hasegawa’s work; he was inspired by Nobel Prize nominee Yukio Mishima. After Hasegawa’s suicide in 1999, his family was going to dispose of the artists archive but discovered a portrait of Mishima painted on a stone, accompanied by a note requesting that the works be managed by Gallery Naruyama in Tokyo, where the artist’s estate lives on today. Whilst gaining acclaim in queer publications in the USA and Europe, Hasegawa's works have not been widely recognized: his only book is the highly collectable Paradise Visions (Kochi Studio, 1996). Published by Baron Books UK First edition reprint from November 2023 76 Pages Hardback Book 200 W x 250 H
"Bahala na!" Meron bang Filipino na hindi pa sinabi 'yan kahit isang beses lang?
Erlik Han - Türk ve Altay mitolojisinde kötülük yapan Tanrı ruhudur. Erlik Han Gök Tanrı'nın oğlu ve eski Türklerin inancı Tengricilikte yeraltı aleminin efendisidir. (Yerlik / Erlik de denir). Moğollar ise Erleg veya Yerleg derler. Macar mitolojisindeki Ördög ile eşdeğerdir. Günümüzde iblis olarak kullanılan bir tür cin) olmasına rağmen kötülüğü simgeleyen bir tanrı ruhudur. Altayların bir yaradılış efsanesine göre Erlik Han, dünyanın yaradılışında Tengri'ye karşı fenalık yapmış ve Tengri onu ceza olarak yeraltı âleminin efendisi yapmıştır. Erlik Han, yeraltı Âleminin en alt katında yeşil demirden bir sarayda, gümüşten bir tahtın üzerinde oturur. Orada kendine koyu kırmızı parlıyan ve çok az ışık veren bir güneş yaratmıştır. Emirinde dokuz semerli boğası vardır. Erlik Han lanetlenmiştir, Tanrı [Ülgen] ve yarattığı karada dokuz dallı çam ağacının dokuz dalından kendi halkını türetir. Erlik bu halk benim olsun der tanrıya.tanrı da ona git kendi halkını kendin bul deyip Erlik'i geri çevirir. Tanrının halkının bu agacın yalnız doğuya bakan 5 dalından istifade etmelerine izin verilmiştir. Kalan dört dal yasaklamıştır. Erlik gidip bu halkı baştan çıkarır. Erkek olan Törüngey ile dişi olan Eje, Erlik'in şu sözüne kanarlar "Bu dört dal aslında size yasak değildir, meyveleri de pek tatlıdır. Dilediğinizce yiyin." Erlik sonra ağaca bekçi bulunan yılan uyurken ağzına girer ve ağaca çıkar, Ece'ye müsaade ettiğini söyler. Bunun üstüne Ece meyveden yer, Törüngey'in de agzına sürer. Tanrı durumu fark eder ve Erlik'i yer altına gönderir. Eje'ye "Sen benim sözümü tutmadın bundan sonra gebe kalasın ve doğum sancıları çekesin" der. Yılana "Sen benim sözümü tutmadın, bundan böyle Şeytan diye bilinesin, herkes seni ezmeye öldürmeye çalışsın" der. Törüngeye "Sen benim sözümü tutmadın, 9 kızın 9 oğlun olacak ve hepsinden sen sorumlu olacaksın, insan neslini sen çoğaltacaksın"der. "Hepinizi hanemden kovuyorum, dünyaya gönderiyorum, burda sizi ben beslerdim, ben korurdum, artık kendinizi besleyip koruyacaksınız, bir dahada sesimi duymayacaksınız" diye ekler. Böylece Erlik insanoğluna ilk kötülüğünü etmiş olur. Erlik; sağlam gövdeli, atletik yapılı yaşlı bir varlık olarak düşünülür. Gözleri, kaşları kara renklidir. Çatal sakalı dizlerine değin uzanmıştır. Yaban domuzunun azı dişlerine benzeyen bıyığı kulakları üzerine yerleşmiştir. Kara ve kıvırcık saçlıdır. Çenesi tokmağa, boynuzları ağaç köklerine benzer. Kana benzer parlak yüzlü Erlik'in, kara demirden kılıcı ve kalkanı vardır. Bineği kara at ya da kara boğadır (belki de öküz). Erklig Kan, Eski Uygur sanatında boğa ya da öküze binmiş olarak tasvir edilmiştir. Kötülüklerin kaynağıdır. Yeraltında yaşar. Saçları, gözleri ve kaşları ile atı karadır. Çatal (çiftli) sakalı dizlerine kadar uzamıştır. Boynuzları ağaç köklerine, bıyıkları yaban domuzunun dişlerine benzer. Yatağı kunduz derisindendir. Kadehi insan kafatasındandır. Kamçısı karayılandandır. Körüğü, çekici ve örsü vardır. Dokuz oğlu ile dokuz kızı vardır. Çenesi tokmak gibidir. Eyerlenmiş dokuz boğası vardır. Gümüş bir tahtı vardır. Yeraltında demir sarayında yaşar. Yassı demirden bir kalkanı bulunur. Kılıcı geniş ağızlı bir paladır. İhtiyar ve çirkin bir görüntüye sahiptir. Kara renkle simgelenir. Kendisine kara at kurban edilir. Kayra Han ilk önce bir varlık yaratmış onun aracılığı ile de yeryüzünü, dağları, vadileri meydana getirmiştir. Bu varlığın kendisine baş kaldırması üzerine, ona “Erlik” adını vererek ışık evreninden yeraltına atmış, ayrıca yerden dokuz dallı bir ağaç büyüterek her dalında değişik bir cins insan yaratmıştır. Sonsuz suların içinden toprak (balçık) çıkarma görevi ona verilmiş fakat Erlik yeryüzü yaratılırken ağzında kendisi için bir parça toprak saklamış fakat bu yaptığı anlaşılınca cezalandırılmıştır.Bazı yaratılış efsanelerinde cezalandırılan canlı ördektir. Suyun altından çıkardığı toprağı ağzında saklamıştır. Macar efsanelerinde Aran Ata ördeğin bacaklarını kırdığı için paytak kalmıştır. Macar mitolojisinde Erlik’e eşdeğer olan Ördög’ün adının Ördek sözcüğüne benzemesi de bu bakımdan ilgi çekicidir. Evenk mitolojisinde ise cezalandırılan canlı köpektir. Bu ceza nedeniyle kıllı ve kirlidir. Erlik bilgisiz, yıkıcıdır. Düzen ve barış istemez. Huzura karşıdır, yeryüzünü karıştırmak ister. Sonsuz karanlıkların içinde yaşar. İradesi yoktur. İradesizliği simgeler. Affedilir fakat hemen ardından kötülüğe dalar. Evrenin başlangıcında yalnızca Ülgen ve Erlik vardır. Kaz ve kuğu kılığına girerek sonsuz suyun üzerinde uçarlar. Kayra Han ise evrenden önce de mevcuttur. İki köpeğinin adı Kazar ve Pazar’dır. Yeraltındaki ırmağın kenarında, yüksek bir dağın eteğinde kırk köşeli taş evinde yaşar. Çelik mızrak şeklinde bir tılsımı vardır. Bir insanın eline geçtiğinde ölümcül bir silah olur. Tüm düşmanları yok eder. Gözkapakları bir karış, saçları dimdik, yüzü kan gibi kırmızıdır. Bıyığı kıvrılarak kulağına asılmıştır. Vücudu yılanlarla kaplıdır. Domuz boynuzlu öküzünün sırtında yolculuk yapar. Kızlarının hiçbirinin adı yoktur. Kötü ruhların tamamı onun egemenliği altındadır. Pora Ninci ve Kara Ninci adlı iki yardımcısı vardır. Gökten kovulduğunda yardımcı ve hizmetkarları da onunla birlikte yere dökülmüştür. O hızla toprağın altına saplanmışlardır. Erliğin gelişiyle aleme aniden karanlık çöker, rüzgar eser, fırtına kopar, yer sarsılır. Yeraltını kara bir güneşle aydınlatır. 1980 yılında Moğolistanda bulunan bir dinozora Erlik ismine istinaden Erlikosaurus adı verilmiştir. Erlik Han'ın Çocukları: Erlik'in dokuz oğlu ve dokuz kızı vardır. Kara Oğlanlar olarak anılan Dokuz oğlu, adlarıyla birlikte şunlardır: Karaş Han, Matır Han, Şıngay Han, Kömür Han, Badış Han, Yabaş Han, Temir Han, Uçar Han, Kerey Han. Altay şamanizmine göre Erlik'in oğulları yer altına inen şamana yol gösterirler. Erlik ve oğulları için zayıf ve hasta hayvanlar kurban edilir. Çünkü Altaylılar'ın inançlarına göre Erlik, kötü (zayıf ve sakat) kurbanlardan hoşlanır. Erlik'e asla at kurban edilmez. Ayrıca, Erlik'i simgeleyen şeyler ve tasvirler yapmak yasaktır. Erlik Han'ın oğulları her zaman babaları gibi kötü değildir. Bunlar, kötü ruhlardan insanları korurlar. Babaları için yapılan kurban törenlerinde hazır bulunurlar ve töreni yöneten kamın Erlik Han'ın yanına gitmesine öncülük ederler. Yeryüzündeki görevlerinden ayrı olarak Erlik'in oğulları yer altındaki gölleri, ırmakları, denizleri yönetirler... Kızları olan Kara Kızlar kuttörenleri sırasında kamları baştan çıkarıp, onların başarısız olmalarına neden olurlar. Erlik ile iletişime geçen şamanlara Kara Kam denir. Erlik'in kızları, kam Gök Tanrı'ya (Ülgen'e) kurban vermek için göğe çıkarken, kamı yataklarına çağırıp yolundan alıkoymağa çalışırlar. Kam, işini unutup Erlik'in kızlarının cilvelerine kanarsa başka ruhlarca cezalandırılır ve Tanrı'nın kurbanı kabul etmesi işi de tehlikeye düşer. Erlik'in kızlarından ikisi Kiştey Ana ile Erke Solton'dur. Erlik Han'ın Mamutları Sibiryanın kuzeyinde yaşıyan ve doğaya bağlı bir yaşam sürdüren Türk halkından olan Dolganlarda anlatılan bir efsaneye göre, Erlik han Mamutları yeryüzünden alıp yeraltı alemine götürmüştür. Mamutlar orada pis kokuların, sıcağın ve karanlığın içinde Erlik Han'a hizmet etmek zorundadırlar. Eğer bir Mamut oradan kaçıp tekrar yeryüzüne ulaşmaya çalışırsa derhal buz kesilip ölür. Tengri, Türkler, Moğollar gibi Altay toplumlarında var olan en yüce gücün adıdır. Köken olarak Türkçe olan bu kelime çeşitli Türk lehçeleri ile Moğolca’da bulunmaktadır. Bulgar Türklerinde “Tangra” denirken, diğer Türk toplumları ve Moğollarda “Tengri” denirdi. 1240 yılında yazılan ve Cengiz Han’ın hayatını mitolojik bir biçimde anlatan “Moğolların Gizli Tarihi”3 adlı kitap, “Müngke Tengri-yin Küçü-dür”4 diye başlamaktadır. Aynı şekilde Kök Türklere ait Orkun yazıtlarda da Bilge Kağan şöyle demektedir: “Türk Oguz begleri, bodun, eşidin. Üze teŋri basmasar, asra yer telinmeser, Türk bodun iliŋin törüŋin kim artatı udaçı erdi?”5 6 Ayrıca çok önem verdikleri dağ ve tepe gibi coğrafî yerlere de Tengri adı verilmiştir. Bugün Kırgızistan ve Tacikistan’dan başlayıp, neredeyse Moğolistan’a kadar uzanan, Çinlilerin Tien-Şan, Türklerin ise Tanrı Dağları dediği dağ sırasının adı Tengri-Tav’dır. Ayrıca Tuna boyuna yerleşen Bulgar Türkleri, Balkan yarımadasının en yüksek dağına “Tangra” adını vermiştir. Daha sonra başka bir Türk topluluğu olan Osmanlıların “Maşallah” adını verdiği dağ, bugün “Musala”7 adını taşımaktadır. Tengri, evreni ve dünyayı yaratıp, yönetendir. Bu açıdan bakıldığında Tengri, tek tanrı olarak görülmektedir. Ancak bir noktaya dikkati çekmekte fayda vardır. O da şudur ki, Tengri’nin oğulları ve kızları bulunmaktadır. Bereket tanrıçası olan Umay, Tengri’nin kızı iken; gökyüzünün tanrısı Ülgen ile yeraltının tanrısı Erlik Han, Tengri’nin oğullarıdır. Böylece tek tanrı görüntüsü altında aslında, çok tanrı inancının yer aldığı görülmektedir. Tengri’nin kızı olan Umay, bereket tanrıçası olarak hâmile kadınların, annelerin, doğmuş ve doğmamış çocuklar ile hayvan yavrularının koruyucusudur. Moğolların anne anlamında “Ece”, Hakasların “Imay Ece”, Yakutlarında “Ayısıt” dediği Umay, Kaşgarlı Mahmut’un Divânü Lûgâtit Türk adlı eserinde, plasenta ve çocuğun rahimdeki eşi8 olarak açıklanmıştır. Ayrıca şu atasözüyle de önemi vurgulanmıştır. “Umayqa tapınsa ogul bulur”9. Ayrıca Orkun yazıtlarında Bilge Kağan, annesini Umay’a benzetmektedir. Tengri’nin başka bir çocuğu olan ve gökyüzü tanrısı olan Ülgen, sıralamada Tengri’den sonra gelmekte ve kardeşleri Umay ve Erlik’in önünde yer almaktadır. Hatta bazı Türk topluluklarında zaman zaman Tengri’nin konumuna yükseldiği de olmuştur. Ülgen'in Karakuş, Karşıt, Buura- Kan (Pura Kan), Burça Kan, Yaşıl Kan, Er Kanım, Baktı Kan adında yedi oğlu, Ak Kızlar ve Kıyanlar diye adlandırılan dokuz kızı vardır. Her biri birer yer-sub olan bu ruhlar, ak kamların Ülgen ile konuşmasına aracılık ederler. Ayrıca Radloff’a göre Altay Tatarları, Ülgen’in ataların talebi üzerine yeni doğan çocuğa verilecek hayatî gücü, süt kadar beyaz bir gölde araması için elçi gönderdiğine inanır . Ülgen’in dışında Tengri’nin diğer bir oğlu da yer altı tanrısı olan ve kötülüğün sembolü olan Erlik Han’dır. Erlik ile ilgili anlatılanlarla İslâm, Hıristiyan ve Musevî kaynaklarındaki İblis arasında inanılmaz bir benzerlik ve tam uyum vardır. İnsanın yaratılması esnasında Tengri’ye kötülük düşünen ve ilk insan olan Törüngey ve eşi Ece’yi yoldan çıkarması üzerine Tengri tarafından yer altına gönderilmiştir.11 Kendisine burada çok az ışık veren ve koyu kırmızı renkli bir güneş verilmiştir. Erlik, dünyadaki bütün kötülüklerden sorumludur. Erlik Han’ın dokuz oğlu, dokuz kızı vardır. Dokuz oğlu, adlarıyla birlikte şunlardır: Karaş, Mattır, Şıngay, Kömür Kan, Badış Biy, Yabaş Kan, Temir Kan, Uçar Kan, Kerey Kan. Erlik Han’ın kızları, kam, Tengri ya da Ülgen’e kurban vermek için göğe çıkarken, kamı yataklarına çağırıp yolundan alıkoymağa çalışırlar. Kam, işini unutup Erlik'in kızlarının cilvelerine kanarsa başka ruhlarca cezalandırılır ve kurbanın kabul etmesi işi de tehlikeye düşer. Erlik'in kızlarından ikisi, Sekiz Gözlü Kiştey Ana ile Erke Solton'dur. Ülgen’in emrindeki ak kamlar gibi Erlik Han’ın emrinde de kara kamlar vardır. Ayrıca bazı Türk ve Moğol toplumlarında ölümün kaynağı olarak Erlik Han gösterilir. Buna göre Erlik Han’ın, “Aldacı” isimli elçisi, ölmek üzere olan kişinin ruhunu alır. Görüldüğü gibi Türk ve Moğolların Tengri inancı, tek tanrı görüntüsündeki birçok tanrı inanışıdır. Tabiî bunların altında da Ülgen, Umay ve Erlik Han’ın çocukları olan iyi ve kötü ruhlar, çeşitli yer-sublar bulunmaktadır. Ayrıca Türkler, her dağ, tepe, su, vb. coğrafi yerlerinde ruhları olduğuna inanmaktadır. Bir çeşit animizm12 olan bu inanç yapısının, tanrılar dışındaki ruhlarla ilgili olan bölümünü kafatası kültünü açıklarken vereceğiz. Genelde yanlış olarak şamanizm olarak adlandırılan Tengricilik, çok tanrıcı olmakla birlikte çağdaşı olan birçok antik uygarlıkta olduğu gibi tapınma için belli dinî ritüellere, ruhban sınıfına, rolün Tengri ve çocukları olan Ülgen, Umay ve Erlik’e düştüğünü göz önüne aldığımızda da animizmden de uzak, bir inanç yapısı olduğunu görüyoruz. Kafatası kültü, doğrudan yer-sublarla ilgilidir. Birçok noktada onların ongunu durumda bile olabilmektedirler. Tengrici Türkler, yer-sub olarak adlandırdıkları ruhların, her yerde olduğuna inanırlardı. Her dağın, suyun, ovanın, derenin, otun, çayırın, hayvanın, taşın, çadırın ruhu vardı. Yer- sublar, yerin ve suların ruhlarıydılar. Bu yüzden de, nereden geçerse geçsin, insanoğlu, dikkatli olmak zorundaydı. Meselâ yüksek bir dağın yakınından geçen bir Türk atlısı, atından iner ve iki dizini yere vurarak, dağa doğru dua ederdi. Bu dua, hem dağın ruhuna, hem dağdaki taşların, ağaçların, hayvanların ve suların ruhlarına, hem de dağın tepesinde bulunan ataların ruhlarına yapılmış olurdu. Yer-subların bazıları iyi, bazıları da kötü karakterliydi. Bunların içinde Albız, kötülüğün temsilcisiydi. Yer altı tanrısı ve Tengri’nin oğlu olan Erlik Han’a hizmet ederdi. Birçok kaynakta, şeytan olarak gösterilmiştir. Özellikle loğusa dönemindeki kadınlara, çocuklara ve atlara musallat olduğuna inanılırdı. Bunun kötülüklerini engellemek için kurbanlar kesilir, loğusa şerbeti dağıtılır, bazı yerlerde de kadının başına süpürge konurdu. Albız inancı, albastı, alkarısı gibi isimlerle hâlâ yaşamaktadır. Ayrıca Tengrici dönemin iyi ruhlarından olan ve Ay’ı yöneten Ay Dede’de hâlâ yaşamakta olan bir inançtır. Sumerlilerde de coban tanrisi Temmuz un sevgilisi İştar in kiz kardeşi yeralti tanricasidir.İştar çok merak ettigi için yeraltina gider.Oraya girince her yeralti katina inerken bir kat elbisesini çikartmak zorundadir.Yedinci kata indiginde çiripçiklak kalir.Oraya inmek kolay ama ordan çikmak kolay degil.Ordan ayrilmanin bir tek şartivar, kendi yerine birini rehin birakmaktir. Bu şartla yeryüźüne 7 adet zebani ile doner.Kendisini sevenler uzuntuden kotu elbiser giymisler ve yastalar.Biricik sevgilisi Tammuz baska kadinlarla eglencede.Buna çok sinirlenen Iştar ,yeraltina sevgilisini gondermek ister. Tammuzun kiz kardeşi onun yerine gitmek ister.Sonunda yilin bir yarisini Tammuz ve diger yarisinida kizkardeşi yealtinda gecirmeye mahkum olur. 21 martta Tammuz yeraltindan yerustune cikar ve onun gelisini kutlamak icin şenlikler duzenlenir.Yeni yil bayrami Nevruz boyle baslamistir. Burada sunuda ilave ediyim. Şaman yeralti dunyasina ,bu dunyada kotuluk yapmis olan insanlarin ruhunu kurtarip gokyuzune Gok Tanrinin huzuruna ve cennete goturmek icin iner.Yerin 7 kat altina bir cok sinavlardan gectikten sonra girer.Suclu boynuna kadar zift dolu kazanin icindedir.Onu ordan ancak yanlara sarkmis olan orgulu saclarindan tutarak cikarta bilir.Bu nedenden dolayi eski Turk erkek ve kadinlari saclarini uzatir ve iki belik olarak saclarini örerlerdi. Bu gelenek Kizilderilerde ve Mayalarda da vardi. .
About The Artwork Sold out inc APs in Small Edition. A woman, gorgeously adorned in a golden dress, designed by Chinese couturier, Guo Pei, is flanked by two yazis. These mystical creatures from Chinese mythology are said to be hybrids of a wolf and dragon, one of nine sons of the Dragon King. Perfect companions for a woman who seemingly has everything. Wolves of Beihai is part of the Surreal Fashion series by British artist Miss Aniela. Original Created:2019 Subjects:Fashion Materials:Paper Styles:SurrealismFine Art Mediums:ColorDigital Details & Dimensions Photography:Color on Paper Artist Produced Limited Edition of:2 Size:62.2 W x 45.3 H x 0 D in Frame:Not Framed Ready to Hang:Not applicable Packaging:Ships Rolled in a Tube Shipping & Returns Delivery Time:Typically 5-7 business days for domestic shipments, 10-14 business days for international shipments. Handling:Ships rolled in a tube. Artists are responsible for packaging and adhering to Saatchi Art’s packaging guidelines. Ships From:United Kingdom. Customs:Shipments from United Kingdom may experience delays due to country's regulations for exporting valuable artworks. Have additional questions? Please visit our help section or contact us.